"Türkiye, silahlı insansız hava aracında rakiplerinin önüne geçti"
Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan'ı makamında ziyaret etti.
Ünal, kentteki temasları kapsamında Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan'ı makamında ziyaret etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, daha sonra Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğini ziyaret ederek, ardından Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odasında (KMTSO) iş insanlarıyla bir araya geldi.
Ünal, KMTSO'da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bir şehrin gelişimi açısından iş dünyası ve ticaretin çok önemli olduğunu söyledi.
EXPO fuarının bu bölgeyi de ilgilendiren bir organizasyon olduğunu kaydeden Ünal, bu kapsamda Şanlıurfa, Gaziantep ve Kahramanmaraş büyükşehir belediye başkanlarıyla valilerinin bir toplantı yaptığını vurguladı.
Bütün bu çalışmalar kapsamında aynı zamanda hava ve kara yolları ulaşımının da gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Ünal, "Yani uçaktan indiğinde, hızlı trene ve otobüse, otobüsten indiğinde uçağa ve hızlı trene binebilecek bir planlama gerçekleştirebilirsek çok önemli bir şey olacak. Hayallerimizin çoğunu hamdolsun gerçekleştirdik." diye konuştu.
İş dünyasının, iş insanlarının son derece rasyonel insanlar olduğunu belirten Ünal, "Çünkü ticaret duygusal değil, rasyonel bir zeminde gerçekleşir. Biz, 'İnsansız hava aracı yapacağız' dediğimizde bize demişlerdi ki, 'Siz yapsanız yapsanız drone yaparsınız. Onunla da ancak fotoğraf çekersiniz.' Ama şu anda Türkiye, silahlı insansız hava aracında kullandığı teknoloji ile katbekat rakiplerinin önüne geçmiş durumda. Türkiye sadece savunma sanayisinde 2002'de yüzde 75 dışarıya bağlıydı, bugün bu alandaki dışa bağımlılık oranını yüzde 30'a düşürdük. Demek ki oluyormuş." değerlendirmesinde bulundu.
"Bölge illerinin mutfaklarıyla ilgili ortak çalışma..."
Toplantıda Göbeklitepe, Zeugma ve Kahramanmaraş'taki Germenicia Antik Kenti'nin turizm potansiyelinin paylaşılmasını sağlayacak bir planlama yaptıklarını aktaran Ünal, şöyle devam etti:
"Göbeklitepe, Zeugma... Bu bölgedeki turizm akışının niteliğine baktığımız zaman deniz, kum, güneş turizmi değil, inanç, tarih, kültür turizmi... Yani Kapadokya, Göbeklitepe ve Gaziantep'te böyle bir nitelik söz konusu. Şimdi hem TÜRSAB ile hem Kültür Turizm Bakanlığı ile bir çalışma gerçekleştirerek Kapadokya'yı da içine alan, Şanlıurfa'yı, Gaziantep'i, Kahramanmaraş'ı, hatta belki Hatay'ı da içine katacak olursak, burada geniş bir planlama yapmak istiyoruz. Hem mutfakları açısından Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay'ın hem de tarih, inanç ve kültür turizmi açısından bölgenin ortak planlamasını yapmayı düşünüyoruz. Bunu iki gün önce Cumhurbaşkanımızla paylaştık. Cumhurbaşkanımız da son derece sıcak baktı.
Hep konuştuğumuz bir şey vardı, bizim rakibimiz Gaziantep, Şanlıurfa, Nevşehir ve Hatay değil. Tam tersine, onlar bizimle birlikte iş birliği yapacak paydaşlar. Bizim rakibimiz neresi olabilir? Bizim rakibimiz, daha çok yurt dışında başka ülkelerin şehirleridir. Çünkü hep ne diyoruz? 'Dünyada ülkeler değil şehirler yarışacak.' O yüzden Kahramanmaraş rakip olarak kendisine Gaziantep'i değil, başka bir şehri seçmeli ve görmelidir. İnşallah turizm anlamında da ciddi bir bölgesel kalkınma planlıyoruz. EXPO'yu da bunun taşıyıcılarından birisi olarak görüyoruz."
Ünal, 2002'de devletin topladığı her 100 liralık verginin 86 lirasının faize gittiğini, şu anda bunun 11 liraya düştüğünü de hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Birçok alanda çok ciddi anlamda atılımlar gerçekleştiriyoruz. Bizimle ilgili söyledikleri olumsuzlukların tamamında yanıldılar. Bizim insanımızın umutsuzluğa kapılmasını sağlayacak her şeyi konuştular. Konuşmaya devam ediyorlar. Eğer insanlar bu kara propagandaya inanırlarsa o zaman ne oluyor biliyor musunuz? Tıpkı damar tıkanıklığı olduğunda kalp krizi yaşandığı gibi iş dünyası parayı tuttuğu zaman güvenini kaybedip sıkıntıya giriyor, sonra ekonomi de sıkıntıya giriyor. Türkiye'de şu anda temel sorunlardan bir tanesi, oluşturulan o kara propagandanın, Türkiye'nin geleceğine dair 15 Temmuz sonrası oluşturulan havanın etkisiyle bazılarının parayı tutmuş olması. Şimdi yavaş yavaş hamdolsun bu sorunu da çözüyoruz."