Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kahramanmaraş AK Parti İl Başkanlığınca bir tesiste teşkilat mensupları için düzenlenen iftar programına katıldı.

“Birileri güneşi balçıkla sıvamaya kalkışıyorsa yanılırlar çünkü güneş balçıkla sıvanmaz”

Ünal yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 4 yıldan beri çok ağır bir saldırı altında olduğunu  belirtti.

Ülkeye saldırıların Gezi olaylarıyla başladığını, 17-25 Aralık ile devam ettiğini ve FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimiyle final yapmayı düşündüklerini vurgulayan Ünal, bunları yapanların millete çarpıp darmadağın olduklarını söyledi.

Yapılanların farkında olunması gerektiğini aktaran Ünal, Türkiye'nin uluslararası mahkemelerde yargılanması için ellerinden gelenin yapıldığını vurguladı.

Suriye'deki mazlumlar için yapılan yardımı "Türkiye, Suriye iç savaşını körüklüyor', 'Türkiye, Suriye'ye silah gönderiyor" diyerek uluslararası mahkemelerde Türkiye'nin yargılanması, Recep Tayyip Erdoğan'ın Lahey'de yargılanması için her şeyin yapıldığını belirten Ünal, Suriye'de 600 bin insanı katleden, yüz binlerce çocuğu katleden, kimyasal silah kullanan, diktatör oğlu diktatör olan Esed ile ilgili hiçbir şey söylemeyenlerin Tayyip Erdoğan'ı dillerine doladığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının altında yatan sebeplerin neler olduğunu anlamanın önemine dikkat çeken Ünal, "Son 4 yıldan beri Türkiye'nin bir şekilde yönetilebilir bir ülke haline gelmesi için küresel güçlerin verdiği bir mücadele var. FETÖ bunun taşeronluğunu yapıyor. PKK bunun taşeronluğunu yapıyor. DEAŞ bunun taşeronluğunu yapıyor. DHKP-C bunun taşeronluğunu yapıyor. Peki bunun sözcülüğünü kimler yapıyor. Dönün bir bakın." diye konuştu.

"Türkiye karşıtı, Türkiye'de seçilmiş hükümete karşı olan ve onu itibarsızlaştırmaya çalışan, 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmaya çalışan, 'kontrollü darbe' diyen, Türkiye'deki her şeyin meşruiyetini tartışmalı hale getiren bir ana muhalefet partisi için biz bir siyasi partidir diyebilir miyiz?" diye soran Ünal, şöyle devam etti:

"Bir siyasi parti öncelikli olarak ülkesinin çıkarlarının yanında durur. Milli, manevi hassasiyetlerinin önünde durur. Kendi ülkesine bir saldırı olduğu zaman 'Ben kendi parlamentomda sorunlarımı konuşurum ama bir başka ülkenin benim ülkemle ilgili yapmak istediklerine alet de olmam, aracı da olmam' der ama bu CHP öyle mi? Bakıyorsunuz CHP'nin bir milletvekili, 'Avrupa Birliği Türkiye'ye yaptırım uygulasın' diyor. Hızlarını alamıyorlar, 'Recep Tayyip Erdoğan Lahey'de yargılanacak' diyorlar.  Bu kadar insafsız bir ifadeye kendi yandaşları bile kendi candaşları bile ne yaptı, isyan etti."

Ünal, oynanmak istenen oyunun çok iyi görülmesi gerektiğini vurguladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için başlattığı yürüyüşü eleştiren Ünal, şunları kaydetti.

"Şimdi bunlar yürüyorlar ya siz bunların hiçbir gün olsun bu millet için yürüdüklerini gördünüz mü? Bu milletin derdi için tasası için bunların hiç herhangi bir şekilde gayret gösterdiklerine şahit oldunuz mu? DHKP-C savcımızı şehit eder, bunlar bu ülkenin şehit edilen savcısının yanında yer almazlar. Kimin yanında yer alırlar, o savcıyı şehit eden teröristin yanında yer alırlar. Bu ülkenin öğretmeni Aybüke öğretmen, bütün masumiyetiyle PKK terör örgütü tarafından şehit edilir, ağızlarını açıp da PKK terör örgütüne bir kelime söylemezler ama bunlar ne söylerler, Cumhurbaşkanımızın üstüne iftira etmede bunların üstüne yoktur. Yalan söylemede bunların üstüne yoktur. Bunların derdi hakikat ya da adalet değil, bunların derdi 4 yıldan beri devam eden Türkiye karşıtı cephenin amacına ulaşması için kendilerine verilen görevleri kulaklarına sufle edilen kelimeleri maalesef tekrar etmekten ibaret."

Bu milletin her şeyin farkında olduğunu, kimin ne yapmak istediğini gördüğünü vurgulayan Ünal, "Bu millet 15 Temmuz gecesi hayatını ortaya koyan Tayyip Erdoğan'ı da biliyor, kontrollü bir şekilde tankların önünden kaçan Kemal Kılıçdaroğlu'nun da kim olduğunu çok iyi biliyor. Birileri güneşi balçıkla sıvamaya kalkışıyorsa yanılırlar çünkü güneş balçıkla sıvanmaz." değerlendirmesinde bulundu.