Mahir Ünal, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Davası ile ilgili, Basın Açıklaması Yaptı
Ünal, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü davasının 13. duruşmasını izledikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin gündeminde devam eden meseleler bulunduğunu ama o gece ülkeyi ele geçirmek, devletin bekasına son vermek, anayasal düzeni ortadan kaldırmak için harekete geçen FETÖ'cü yapının sorgulanması, yargılanması ve bu davaların takip edilmesinin birinci öncelikleri olduğunu ifade etti.
AK Parti olarak darbe girişiminde bulunan, suçüstü yakalanan darbecilerden hesap sorulmasının şahidi olarak bu davalara sahip çıktıklarını belirten Ünal, bu meselenin sadece AK Parti'nin veya bir başka siyasi partinin meselesi olmadığını vurguladı. Ünal, "O gece darbe başarıya ulaşsaydı, bugün elimizde bir ülkemiz, bir istikbalimiz, istiklalimiz olmayacaktı." diye konuştu.
Darbe gecesi, herhangi bir şekilde mağduriyete uğramış kimse varsa, bunu da kılı kırk yararak ortaya çıkarmanın devletin görevi olduğunu anlatan Ünal, "Devletimiz çok hassas bir çalışmayla, bir Mor Beyin yazılımıyla gerçek ByLock'çuları perdelemek ve bunu örtmek için ortaya çıkarılmış bir yazılımı deşifre etti. Buradan kaynaklanan herhangi bir mağduriyet varsa, devlet bu konuda harekete geçerek gerekli çalışmaları yaptı." ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ünal, Mor Beyin mağdurlarının itibarlarının iadesinin nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
"11 bin 400 kişiye yakın bir tespit söz konusu. Bu konuda şu anda ilgili kurumlar ve bakanlıklar gerekli çalışmaları yapıyor, Adalet Bakanlığı gerekli çalışmaları yapıyor. Bu çalışmalar yapıldıktan, bu ayıklamalar gerçekleştikten sonra yeni bir KHK ile burada ortaya çıkmış bir mağduriyet varsa bu mağduriyetler giderilecektir."
- "Sistematik bir propaganda var"
Mahir Ünal, 15 Temmuz darbe girişimine karşı mücadele edenlerin haklarının korunmasına yönelik çıkarılan KHK'ya ilk tepkinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldiğinin hatırlatılması üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Zaten 15 Temmuz'dan hemen sonra sistematik bir propagandaya başladılar. O propaganda da şudur: Öncelikli bu darbe girişimini 'tiyatro', 'sonuçları ön görülemeyen darbe', 'kontrollü darbe' gibi ifadelerle sistematik olarak itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bugün burada bulunmamızın temel sebebi de şu: Özellikle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 34 şehidimizin, 260 gazimizin olduğu o köprüde cereyan eden olaylarla ilgili bir kafa karışıklığı oluşturmak için özellikle CHP'nin, daha doğrusu Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin yürüttüğü sistematik bir propaganda var. İşte o gece orada bazı masum askerlerin öldürüldüğü yönünde birtakım propagandalar yürütüyorlar. Şimdi şunu bilmeleri gerekir ki, eğer bu aziz millet o gece kendilerine silah doğrultan bu alçakların elinden silahları alıp onları katletseydi, binlercesini katlederdi. Ama bu aziz millet, o gece o silahlara dokunmadı, o silahları devlete teslim etti, o hainleri de emniyete teslim etti. Yani bu millete iftira ederek, bu milletin o gece gösterdiği kahramanlığı itibarsızlaştırmaya çalışarak... 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde o gece ne olduğunu kameralardan biz anbean biliyoruz, dakika dakika biliyoruz."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, o gece kimin ateş ettiğini, nasıl ateş ettiğini, hangi tankın hangi pozisyonda olduğunu ve içinde kaç kişinin olduğunu bildiklerini vurgulayarak, "Ama Kemal Kılıçdaroğlu bir kez olsun o köprüde şehit olanların yakınlarıyla ilgilenmedi, gazilerimizle ilgilenmedi. Adeta kendisine görev verilmiş gibi bu davayı itibarsızlaştırmak, bu dava sürecini itibarsızlaştırmak, yargıyı itibarsızlaştırmak, uluslararası alanda, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde bu davayı itibarsız hale getirmek için sürekli bir propaganda dili kullanıyor. Burada biz kesinlikle Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarını iyi niyetli görmüyoruz, hatta art niyetli de görmüyoruz, açık bir şekilde ihanet içerisinde görüyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Tarih bunların hepsini kaydediyor"
CHP'de birçok genel başkan yardımcısının o geceye ilişkin "tiyatro" ifadesini kullandığını da hatırlatan Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Aynı şekilde o gece sokağa çıkan kahramanlarımızla ilgili çok çirkin hakaretleri oldu. Tek bir tanesiyle ilgili tek bir işlem yaptı mı CHP? Yapmadı. Disipline sevk etmeyi bile gerekli görmedi. Dolayısıyla burada Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin bu süreci sistematik olarak itibarsızlaştırdığını, FETÖ'cülerle ortak bir dil kullandığını ve yurt dışında yürütülen Türkiye karşıtı kampanyanın içerideki sözcüsü gibi davrandığını benim söylememe gerek yok, bunu bütün millet görüyor zaten. Ama biz onlara inat, şehit yakınlarımıza, davamıza, gazilerimize sahip çıkarak, bu yargılama sürecinin adil bir şekilde sonuçlanacak bir süreç olarak takibini yaparak yolumuza devam ediyoruz. Şunu ifade etmeden geçemeyeceğim, tarih bunların hepsini kaydediyor. Tarih o gecenin kahramanlarını kahraman olarak kaydederken, bunları da tarihin çöplüğündeki yerlerinde tutacaktır."
Mahir Ünal, gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü de kutladı.