AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, 28 Şubat süreci ve siyasi hafıza üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Ünal, o dönemde yaşananları hatırlamanın yanı sıra süreci doğru anlamanın da demokrasi adına kritik olduğunu vurguladı.
"Milletin İradesi Devlete Yansıtılmalıdır"
Siyaset kurumunun, milletin iradesini sandıkta emanet alarak devlete yansıttığını ifade eden Ünal, devlet yönetiminde halkın temsilcileri olan siyasetçilerin karar verici olması gerektiğini belirtti. 28 Şubat döneminde ise bu durumun tam tersi bir anlayışla hareket edildiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"En çok şu soruyu soruyorduk: Devletle ilgili kararları kim verecek? Millet iradesinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi mi, yoksa kendisini devletin ve Cumhuriyetin sahibi olarak gören bir avuç elit mi?"
"367 Krizi ve Başörtüsü Engellemesi, Millet İradesine Müdahaleydi"
Ünal, 28 Şubat sonrası yaşanan 367 krizini hatırlatarak, bu dönemde milletin iradesinin engellenmeye çalışıldığını dile getirdi. Başörtüsü serbestisi ile ilgili düzenleme yapıldığında, medya ve bazı çevrelerin "411 el kaosa kalktı" manşetleriyle bu kararı hedef aldığını belirtti.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tecelli eden millet iradesini kabul etmediler. Devletle ilgili kararları, halkın temsilcilerinin değil, kendisini Cumhuriyetin sahibi zanneden elitlerin vermesi gerektiğini savundular." dedi.
"28 Şubat Postmodern Darbeydi"
28 Şubat sürecinin, önceki askeri müdahalelerden farklı bir yöntemle gerçekleştirildiğini ifade eden Ünal, bu dönemin bir “postmodern darbe” olarak nitelendirildiğini belirtti. Propaganda mekanizmalarının etkili kullanıldığını ve darbenin bin yıl sürecek bir statükoyu hedeflediğini söyledi.
"Darbelerin öncesindeki propaganda aygıtlarına mutlaka bakmalıyız. 28 Şubat, sadece askeri bir müdahale değil, toplum mühendisliğiyle şekillendirilmeye çalışılan bir süreçti."
Mahir Ünal, Türkiye’de millet iradesine karşı gerçekleştirilen müdahalelerin tarih içinde farklı biçimler alarak devam ettiğini, ancak halkın her zaman demokrasiyi sahiplenerek bu girişimlere karşı durduğunu vurguladı.